Onarım Terapisi bilim, etik ve insanlık dışı bir uygulamadır!

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin terapi yoluyla “değiştirilebileceğini” iddia eden onarım terapisi, en hafif tabiriyle etik, insanlık ve bilim dışı ruhsal bir işkencedir. Heteroseksüelliği ve natranslık/cisgenderlığı (doğumla gelen genital organın, cinsiyet kimliği algısıyla toplumsal açıdan uyuştuğu var oluşlar) yegane ve “normal” kabul eden çarpık bir anlayışın, güvenli bir alan oluşturması zorunlu terapi ortamında bir tezahürü olan onarım terapisi, 1975 yılından bu yana tıp dünyasının eşcinselliği bir hastalık olarak kabul etmemesini ve çalışmalarla kanıtlanmış ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini görmezden gelerek, aile zoruyla ya da heteroseksist bir toplumda eşcinsel bir birey olmanın zorlukları nedeniyle henüz cinsel yönelimini içselleştiremeyerek terapiye başvuran bireyleri istismar etmekte ve ruhların derin yaralar açarak örselenmelerine neden olmaktadır. Cinsel yönelimin kişisel kabulü ve diğerlerine cinsel yönelimi açıklama süreci olarak ifade edebileceğimiz “açılma”, sosyal desteği arttıran bir faktör olarak karşımıza çıkarken, eşcinsellerin kendilerine yönelik olumsuz tutumlarla baş etmesi, ruhsal sağlık ve kimliğin gelişmesinde olumlu bir bileşen olarak görülürken, onarım terapisi, bu süreci tersine işleterek danışana ciddi zarar vermektedir. Onarım Terapisi Türkiye’deki saygın her ruh sağlığı oda ve derneği tarafından kınanmıştır.

Eşcinsellik, biseksüellik, transgenderlık; heteroseksüellik kadar sıradan ve normal var oluşlardır.

Ne yalnız ne de yanlışsınız