Depresyon hakkında az bilinen 16 bilgi

Kelime kökeni çukur, çöküntü olan depresyon, dünya genelinde en yaygın görülen ruhsal hastalıkların başında gelir. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya çapında yaklaşık 322 milyon insan depresyonla mücadele etmektedir. Çökkün duygudurumu, ilgi azlığı, bunaltı, yorgunluk ve enerji kaybı, uyku ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler, sosyal alışkanlıklarda değişiklikler, konsantrasyon güçlüğü, psikomotor değişiklikler, düşünce içeriğindeki değişiklikler gibi semptomlarla ortaya çıkan depresyon için 25-44 yaş arası daha büyük bir risk grubunu oluştursa da her yaşta görülebilir ve fizyolojik, psikolojik, durumsal ya da varoluşsal nedenlerle ortaya çıkabilir. Herkesin kabaca da olsa fikir sahibi olduğu depresyona daha az bilinen özellikleriyle yeniden bakalım:

  1. Kronik ağrılar depresyonda olduğunuzun göstergelerinden biri olabilir.
  2. Tüm hastalıklar arasında en çok yeti kaybı yaşanan 4. hastalıktır. Semptomlar, iş ya da sosyal kayıplara neden olabilir.
  3. Depresyon beyin yapımızı değiştirir. Depresyonda olan kişilerin beyin görüntüleri, depresyonda olmayanlardan farklılaşır.
  4. Mezun olmak, evlenmek, yeni bir iş bulmak, çocuk dünyaya getirmek gibi pozitif atfedilen bazı yaşam olayları sonrasında da depresyon ortaya çıkabilir.
  5. Çocuklar da depresyon yaşayabilir.
  6. Depresyon bir “his” değil, hastalıktır. Zayıflık, hassaslık, ilgi çekme isteği gibi nedenlerle ortaya çıkmaz.
  7. Depresyon tanısı konan kişilerin nerdeyse yüzde 50’sinde anksiyete de görülür.
  8. İntiharlarda 10. sırada önde gelen ölüm nedenidir. Bu nedenle ciddiye alınması gereken klinik bir hastalıktır.
  9. Depresyon farklı insanlarda farklı semptomlarla kendini gösterebilir. Örneğin; kimisi yataktan çıkacak enerjiyi bulamazken kimisi de aşırı sosyallikle depresyonunu maskeleyebilir ya da biri çok uyurken bir diğeri uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorlanabilir.
  10. Depresyon hakkında konuşmak, depresyondaki kişiyi daha kötü yapmaz. Sosyal destek her bir psikolojik rahatsızlıkta önem teşkil eder.
  11. Birkaç saat ya da gün boyunca üzgün hissetmek, depresyon değildir. Klinik bir depresyonun belli kriterleri vardır ve üzgün hissetmekten daha fazlasıdır.
  12. Depresyonun tek bir çeşidi yoktur. Mevsimsel, örtülü, madde ya da ilaç kullanımına bağlı, adet öncesi gibi türleri de vardır.
  13. Sağlıklı bağırsak florası depresyonun semptomlarının azalmasını sağlayabilir. Hatta bazı araştırmalara göre depresyon tanısı almış kişilerde spesifik bakteri türlerinin olmadığı görülüyor. Bu nedenle probiyotik kullanımı genel bağışıklık sisteminize katkının yanı sıra ruh sağlığınıza da katkı sağlar ama tek başına depresyona bir çözüm değildir.
  14. Kadınlar, toplumsal cinsiyet rolleri ve ataerkil düzen nedeniyle depresyona itildiğinden daha büyük risk grubu olsa da yaş ilerledikçe cinsiyetler arası fark kapanır.
  15. Düşük D, B12 vitamini seviyesi, fiziksel bazı hastalıklar, düzenli kullanılan bazı ilaçlar depresyonun ortaya çıkmasına neden olabilir.
  16. Depresyon kişiliğinizi değiştirmez ama diğerlerini görmeyi ve diğerlerine vermeyi zorlaştırarak daha içe dönük ve “bencil” algılanmanıza neden olabilir.